Venedik tatili 1. Part

 3 günlük Venedik tatilimiz bitti maalesef.Çok soğuk olmasına rağmen doyasıya tüm Venediyi karış karış gezdik.Cuma sabahı Atatürk hava limanından yaptığımız kalkıştan 2,5 saat sonra Venedik'e ulaştık .Venedik havaalanından, daha önce telefonla ayarladığımız deniz taksiyle hotelimize ulaştık . Bu kısım çok keyifli geçti,kalanallardan ilerlemek ,o enteresan binaları izlemek oldukça eğlenceliydi.Bu arada kaldığımız hotel Splendid Venice  Starhotels . Konum olarak Rialto köprüsüne çok yakın olduğu için kaybolsak bile her seferinde hotelimizin bulunduğu yere ulaştık .Bu arada oldukça temiz ,kahvaltısı güzel,çalışanları son derece kibar olan bir otel seçmişiz.Benden tam puan aldı.    

Valizleri bırakır bırakmaz ilk turumuzu yaptık .Venediyin simgesi haline gelen Ahlar ya da Son nefes köprüsü gözümüze  takılan ilk şey oldu . Bu köprünün ilginç bir hikayesi var. Dükler Sarayı’nın arkasında bulunuyor ve saray ile hapishaneyi birbirine bağlıyor. 17. Yüzyılda hapishanenin işkence ve idam odalarına götürülen mahkumlar bu köprüden geçirilirmiş ve şehri son kez görme imkanı verilirmiş. Mahkumlar, ceza öncesi güzel şehre son kez bakarken iç çekerlermiş ve köprünün ismi de oradan geliyormuş.

 San Marco bazilikasının tepesinde bulunan atlar oldukça görkemli.Bunlar orjinalleri değil,onlar içeride sergileniyor.5 evro ödeyip müze kısmını gezebiliyorsunuz.Ben çıktım ,çok büyük bir kısım değil ama pişmanlık duymazsınız.

      

    Bu da San Marco meydanında bulunan ,üzerinde burçlar olan dev saat kulesi .  

   

Maskesiz Venedik olmaz.Maskeli karnavalda orada bulunmayı çok isterdim.Her sokakta maske bulabilirsiniz.Ben almadım şahsen.

Burası San Marco meydanı . Her iki yanında bir sürü ünlü mağaza ve müze var.

  Bu da Aziz Mark' ın Çan (Campanile) kulesi . 99 metre boyundadır , rüzgargülü ve de deniz feneri görevi görüyormuş . Buraya çıktığınızda tüm  Venedik'i görebiliyorsunuz . Bedeli 9€ .

Ara sokaklarda hep böyle minik köprüler var.Karşıdan karşıya geçmek çok zevkli,alttan gondollar geçiyor üstten siz:))Bu direkler de artık simge haline gelmiş.Oraya yanaşan taksiler ve gondollar iplerini bağlamak için kullanıyor.

 Balkonlar çok şirin görünüyor.Her birinde çiçekler var hatta çoğu succulent .Yılbaşı olduğu için çoğu ışıklarla süslü şu anda.

 Bir İtalyan çamaşır asma geleneği.İki bina arasında gerilmiş iplere azcık düzensiz bir şekilde asılmış çamaşırlar görmek çok doğal.

Martılar poz veriyor bu şehirde.

Tüm binalar tarih kokuyor .Fakat yerli halk burayı yavaş yavaş terk ediyormuş.Yani binaların çoğu boş ve rutubetten oldukça zarar görmüş durumda.

Gondol turu yapmadan bir Venedik tatili olamazdı. . Biniş ücreti epey tuzlu ama biz üç aile olduğumuz için 80 € paylaştık . Gondollar maksimum 6 kişi alıyor ve yarım saat kanal gezisi yapabiliyorsunuz.

 Hava oldukça soğuktu güneş olmasına rağmen . Hatta rutubetli, bazı yerlerde keskin bir dere kokusu duyabilirsiniz , gece fareler görmeniz de çok doğal.

Yılbaşı üstü olduğu için sokaklar süslü püslüydü.San Marco meydanında ki Noel ağacına her dilden asılı dilekler vardı.Dilerim yeni yılda herşey herkesin gönlüne göre olur.

Venedikte martı ve güvercinden bol bişey yok.Hal böyle olunca çekmesem ayıp olurdu.

Sokak satıcıları her Avrupa şehrinde olduğu gibi burada da mesken kurmuşlar . Ivır zıvır ,ucuz görünümlü hediyelik sergiler çoğu . Bir şey almak isterseniz ,gezin derin bazen aynı şeyi çok daha ucuza bulabilirsiniz .

Bugünlük bu kadar, yarın yemek ve alışveriş postu ile devam edeceğim ...

Uzay pastanesi ile yeni yıl etkinliği

Bugün çok tatlı hatta aşırı tatlı bir etkinliğe davetliydim ."Uzay"pastanesi her Bursalının kalbinde yer edinmiştir . Kalitesinden asla ödün vermeyen ,devamlı kendini yenileyen ,çok eski bir kuruluştur . Bugün Geçit şubesinde misafiri olup ,yeni ürünlerinin tadına baktık . Hepsi tam puan aldı.

Şimdi sen rejimde değil miydin diyeceksiniz.Evet öyleyim ama tadına bakmakla bir şey olmayacağını düşündüm . Hem ben telafi ederim sporla.

Şu minik bardaklarda gördüğünüz şeyler(banana ve frambuaz trifle) inanılmaz lezzetli.Ben frambuazlının tadına baktım.Kadıfe gibi diye bilirim.Biraz magnolia tadında ama çok daha hafif.Muzlu olanı tatmadım ama eminim o da bunun kadar lezzetlidir.Arkadaki bademli pastaya sadece bakmakla yetindim ama bademin girdiği yer tabii ki tartışılmaz lezzettedir.

Bu da yeni lezzetlerden biri-"Portakallı şu" ya da" Fransız profiterol"ü de diyebiliriz .İçinde çikolatalı portakallı bir krema var. Profiterol hamurundan yapılmış fakat dışı çatlamış bir şekilde.Bence bu tat kesinlikle kaçırılmamalı.

Ve en çok beğendiğim pasta.Hamurunda havuç ve  tarçın var .Üzeri muz ve yumuşacık bir kremayla süslenmiş.Çocukların çok hoşuna gidecektir.

Bunların dışında sofrada bir sürü lezzetli ikramlar vardı.Bu buluşmada katkıda bulunan Uzay Pastanesi sosyal medya danışmanı Dilhun hanım ,sahiplerine ve kusursuz servisiyle çalışanlarına çok teşekkür ederim.

Elimiz ve midemiz dolu olarak ayrıldık ordan.Şimdiden hepinize mutlu yıllar.

Bir sandalye boyama projesi

Bu ara yine bir şeyler boyamaya dadandım .Son kurbanım bu İkea sandalyesi oldu .Çok istediğim güzellikte olmadı ama idare eder .Önce bir kat beyaz akrilik boya ile boyadım,çünkü direkt ahşaba pek istediğim neticeyi alamayacaktım .Yani beyazı zemin gibi kullandım .Sonra yuvarlak boyama süngeriyle yaklaşık üç katta anca kapatabildim .Henüz vernik atmadım .Belki bir kat daha atarım bilemedim .Bu sefer boya olarak"Rich- acrylic paint" sarı kullandım .

Chalkboard çerçeveler için ayrıca bir yazı hazırlıycam .Bunlara ve buna benzerlerinden almak isterseniz haftasonu Bursa Pembe Çarşıda ki kermeste bulabilirsiniz .

Güzel bir hafta dilerim ,gerçi gene orasına geldik nerdeyse.Kalın sağlıcakla!!!

Yılbaşı için hediyelik fikirler -mug cozy yapımı

Merhaba arkadaşlar.Bu ay Yılbaşı temalı postlarımla bıktırabilirim sizi ,çünkü ay sonuna kadar böyle devam edebilir :) Geçenlerde hepimizi hobi sahibi yapan Pinterest'te gezinirken bu mug cozy'e (biz kupa kazağı diyelim) rastladım ve hiç geç kalmadan akşam dizimin reklam arasında ördüm.

Çok komik ve şapşik oldu gerçekten.

Yapımına gelince tığ işi bilen herkes 20 dakikada yapabilir.İlk önce 19 zincir çektim ,sonra 16. yuvaya batarak ikili trabzan yapıp devam ettim.Yani benimki toplam 16 ilmekten oluştu ama siz kupanıza ölçerek de yapabilirsiniz.Ben ipim kalın "Nako- Vizon",3 mm ördüm o yüzden.Toplam 23 sıra ikili trabzan ördüm,ama siz yine yapacağınız kupaya göre ölçün.Son sıraya gelince biriti oluşturmak için önce 6 yuvaya sık iğne yaptım,sonra 12 zincir çektim ve 4 yuvayı atlayıp geri kalan 6 ilmeği sık iğne ile bitirdim . Biritin tam karşısına ve ortaya gelecek şekilde bir düğme diktim.

Kazağı yaptıktan sonra ayrıntılara geçiyoruz.Kulaklar için önce 4 zincir çekip kapattım,sonra içine 6 sık iğne yapıp bu şekilde 10 sıra ördüm.Bitince içini elyaf ile doldurdum ve aynı şekilde bir parça daha ördüm ,fakat onu 6 sıra yaptım.Yine içini doldurdum ve fotoğrafta görüldüğü gibi diktim.Burun da aynı şekilde yapıldı.Önce 4 zincir çekip kapatıyoruz.içine 6 sık iğne yapıyoruz,2. sırayı iki katına çıkarıyoruz ve 6-7 sırada bitirip içini yine dolgu elyafı ile doldurup tam ortaya dikiyoruz.

 Tam arkasına gelecek şekilde minik bir pon pon yapıp dikiyoruz.Bu kadarcık işte.Şahane bir hediye olabilir.Pon pon yapımı BURDA.

Bu da bizim bebiko Zeyno'ya ördüğüm bere.Üç ay fotoğrafını çekeceğiz yarın.Minnoş bir Noel kuzusu kılığına sokucaz :)

Mutlu bir haftasonu dilerim !!!

Peçete dekupajı ile mum süsleme

Yılbaşı yaklaşırken boş durmak olmaz.Yılbaşını galiba renginden ötürü çok seviyorum. KIRMIZI beni fazla heyecanlandırıyor .Bu ara tembellikten yıkılıyorum.Pek proje vs. çıkmıyor benden.Neden onu da bilmiyorum,sıkı diyetteyim belki ondandır . Bir ara onunla ilgili de post yazıcam . Umay Villa'nın detokslarından birini yapıyorum, bugün beşinci gün ve elveda 3 kilocuk.

Neyse konudan fazla saptım gene.Gelelim dekupaja.Önce mum alıyorsunuz(bunlar İkea) .İlk olarak peçeteyi istediğiniz formda ve ölçülerde kesiyorsunuz. Sonra  peçetenin en üst katını ayırıyorsunuz.Çok narin çalışmak lazım çabuk yırtılabiliyor,ona göre demedi demeyin.Bu işlemden sonra yapıştırmaya geçiyoruz.Önce mum'a ince bir tabaka peçete tutkalı sürüyoruz ve hemen akabinde narince peçeteyi yapıştırıyoruz.Bunu yaptıktan sonra bu sefer üzerine dikkatlice bir kat daha tutkal sürüyoruz ve kurumaya bırakıyoruz.İşlem tamam arkadaşlar.Sonrası sizin hayal gücünüze kalmış.Ben elimdeki süsleri değerlendirdim.Yılbaşı sofrasında renk katacaklarını düşünüyorum.

Bir diy project'in daha sonuna geldik .Benden bu kadar.Haftaya Venedik'e gidiyorum,üç gün yokum.Ne güzel bir adamla evliyim.Yılbaşı hediyem bu sene çok güzel.Geçen sene doğum günümde Paris'e götürmüştü.Allahım sen ne iyi bir adamsın.İyi ki 21 sene önce kalplerimiz bir birine değmiş...

Mumu yakınca da böyle duruyor...

Fırçamın Ç 'sinin çizgisi eksik farkındayım,ingilizce'de "ç "yok ya unutmuşum çizgi koymayı ,ama anladınız siz beni.Aman ben açıklamamı yapayım sonra bu hatalara takılan arkadaşlarımı üzmeyim .

Güzel bir cuma dilerim !!!

KITCHEN ahşap boyama panosu

Bu hafta kursta bu şeker mutfak panosunu (öyle mi denir ) yaptım.Ne zamandır yapmak istiyordum.İlk Pinterest'te görmüştüm ,sonra bir sürü insan yaptı. Ben eksik mi kalaydım yani.Kalmadım yaptım rahatladım.Yapımı basit görünse de epey oyaladı.Önce tahtayı mumladım , sonra beyaza boyadım,yine mumladım ve en son "Cadence Akrilik Gri mat" ile boyadım.Telle eskittim. Printten Kitchen yazısını çıkardım ,karbon kağıdı ile tahtaya kopyaladım.Sonra "Cadence Akrilik "beyaz mat ile harfleri boyadım.Matkapla iki yanına delikler açıldı ve iki kat telle asma yeri yapıldı.En son sprey vernik ile tamamlandı.Böyle bişey işte.

Güzel bir salı diliyorum !

Yılbaşı için fikirler

Yılbaşı yaklaşırken sizinle Pinterest'te beğendiğim bir kaç fikri paylaşmak istedim.Ben çok sevdim belki size de fikir verir.Daha fazlası için Pinterest hesabıma bakabilirsiniz..

Bu iki sandaliyenin süslemesine bayıldım.Çocuklarla kolaylıkla yapılabilecek bir çalışma,biraz koli kartonu,kurdele ,keçe ve yeşillik yeterli.

Bu kurabiyelere bayıldım.Bundan kesinlikle yapıcam :))

Bu da çok güzel bir hediye seçeneği.Biraz kumaş,kurdele ve renkli ipler yeter,ayrıca makina da dikmek zorunda  değilsiniz, el dikişi  çok daha güzel ve kıymetlidir inanın.

Bu iki etiket örneğinden de bastırdım.Çok sevimliler değil mi.Hediye paketlerini süslemek için harika bir fikir.

Bu na bayıııldııım :)))

Bir kaç kozalak,biraz keçe ve keten ip ,işte bu kadar ❤❤❤...Fikirler benden yapması sizden.

Hafta sonu gelmiş bile,keyifli bir perşembe diliyorum !!!

Limon kasası ,nasıl yün kasası olur ?!?

Uzun zaman önce bu limon kasasını boyamıştım , fakat eksik bir şeyler vardı . Bugün eksiği buldum . Çok boş duruyordu ,o yüzden önüne "YARNS" yazdım. Şimdi tam istediğim gibi oldu. Dağınık iplerim yerini buldu. Eminim onlar da benim kadar mutludurlar . Yapımı çok kolay . Önce en yakın manavdan kibarca bir limon kasası istiyorsunuz. Eve gelince güzelce zımparalıyorsunuz(ince zımpara ile).Ben boya olarak " Polisan - home cosmetics"(anti aging x1) kullandım . İki kat sürdüm, anca kapandı . İnşaat malzemesi satan bir dükkandan dönen tekerlekler aldım(75 kuruş'a) .  Onları rahatlıkla yıldız tornavidayla monte ettim . Tüm bu işlemlerden sonra önce kurşun kalemle YARNS yazdım ,sonra "CADENCE - Akrilik Mat" siyah ile ince bir fırçayla üzerinden geçtim . Vernik atmadım ,çünkü verniğim yoktu ama bu hafta sonu alıcam , belki bir pıs pıs atarım.

Kolay,sudan ucuz , keyifli bir proje oldu . Ben çok sevdim, bu doğal görüntüsü çok hoşuma gitti . Bu kış sizi ahşap boyama projeleri ile bıktırabilirim , şimdiden söyleyim . Önümüzdeki günlerde dresuar yapıcam , çok heyecanlıyım , ay nasıl olucak acaba . Bir de merdiven var . Onun macerasını da tamamen bitirince yazıcam .O da çok ucuz ve süper keyifli bir proje oldu . Yaşasın mahalle esnafları.

Hadi bakalım sağlıcakla kalın !