29 Şubat 2020 Cumartesi

Mutlu haftasonu ♥️

Zor günler yaşıyoruz.Tarif edilemez bir acı ,evlat acısı . Şehit haberleri kor gibi düştü yüreğimize. Tek dileğim tekrarlanmaması .Allah sabır versin ...
Minik bir not : Gezi postlarım otomatik yayınlanıyor.Daha önce yazıp planlamıştım .Ne demek istediğimi anlamış olmalısınız :(

Ağva gezimiz


Kış başı Ağva ya gitme fırsatı bulduk . Çok güzel bir sonbahar gezisiydi . Hava yağışlı olmasına rağmen çok keyif aldık . Belli aralıklarla yağdı , sonra güneş açtı ,yine yağdı .. Yani tam bir sonbahardı . Ağva küçük bir yer . İçinden Karadenize dökülen Göksu nehri geçiyor . Bu onu  çok güzel kılıyor . Derenin kenarınnda çok şirin butik oteller var . Karşıdan karşıya özel sallar  ile geçiyorsunuz . Gerçekten kafa dinlemek için çok hoş bir yer .

Sahilde bulunan deniz fenerin çevresinde balıkçılar var . Fiyatlar gayet uygun ama öyle çok yüksek beklentide olmamak lazım . Süper diyeceğim bir yer bulamadık biz. 
Nehrin kenarında oturup bu eşsiz manzarayı seyre dalabilirsiniz , ayrıca bot turları da var . Biz binmedik .
Ey Kara deniz ,yine hırçındı ...






Burası otelimizin verandası...Venedik havalı :))
Şile yolunda arabayı çekip foti çektik ...

Yağmur güzel şey ...

Pasiflora çiçeğini bilirmisiniz,diğer adı çarkıfelek veya saat çiçeği derler...





Burası da bir çok dizinin çekilmiş olduğu mekan - "Aquaverde Otel" .Burayı rahatlıkla gezip ,hem kahvenizi içebilirsiniz , hem de yemeğinizi yiyebilirsiniz.
Bu kaldığımız minik butik otelimizin odası . İçerisinde ayrıca şömine var . İsmi "Riverangel"otel .Buradan da bakabilirsiniz . Ev sahipleri inanılmaz tatlıydı . Otel çok temiz , özenle döşenmiş , kahvaltısı mükemmel  ve en önemlisi nehrin kıyısındaydı .
İşte böyle , sırada ne gelsin acaba..???

28 Şubat 2020 Cuma

Canım Bursa

Canım Bursam benim  . Bu şehri ne kadar çok sevdiğimi bilemezsiniz . Sıcacıktır , huzurludur, kolaydır burada yaşamak diğer şehirlere kıyasla . Trafiği çekilir , moderndir (bölgesine göre değişir tabii) . Bir yanı deniz  , bir yanı dağ .
Bu şehri turist gibi gezmeyi çok seviyorum .Eşim Bursalı olduğu için avucunun içi gibi her ayrıntısını biliyor ve bu beni her seferinde bir turist gibi hissettiriyor ,çünkü hep yeni yerler keşfediyoruz..

Bursanın vazgeçilmezi "Abdal simit  fırını ".Simidin yanı sıra ,tahanlısı(tahinli pide) çok ünlüdür .


Bursada ki müzelerle ilgili ayrı bir post hazırlamak istiyorum . Burası Merinos parkında bulunan müzelerden biri - "Tekstil müzesi". Bu da minik bir hatıra olarak kalsın burada ..
 Bursanın merkezinde en sevdiğim bina - Belediye binası . Çok yakın zamanda restore edildi. Minik bir not : Atamın o ünlü fotoğrafın çekildiği yer burası ,vals ve zeybek yaptığı salon -"Son balo " olarak geçiyor kayıtlarda . Keşke burası restore edildikten sonra halka açılsaydı . Maalesef belediye güzel yerleri hep kendine ayırıyor :((
Eskilere aşık biriyim ben . Eski binalar bana mutluluk veriyor ...


Burası "Yeşil" meydanında buluna "Yeşil camii ". Burayı çok seviyorum  . Huzur veriyor . Bahçesinde yıllık ağaçlar  ve kuş sesleri var . Ayrıca ünlü ressam Osman Hamdi Bey'in"Kaplumbağa Terbiyecisi" tablosunda görülen pencere , caminin üst  katında ki penceredir..
Caminin dışa da içi kadar güzel ..





Meydanda bulunan diğer önemli yapı - "Yeşil türbe"si . Burası  Yıldırım Bayezid’in oğlu Çelebi Mehmed tarafından 824H. (1421) yılında yaptırılmıştır . Türbenin mimarı Hacı İvaz Paşa’dır.  


Geldik en sevdiğim yere - Kozahan . Geçen yıl "İstanbullu gelin"ile çok ünlenmişti . Çarşıya her gidişimde , kahve durağım burası . Bazen kahvaltı etmeyi de seviyorum , hatta dışarıdan kahvaltılıklarınızı getirip , orada rahatlıkla edebiliyorsunuz . Karışan yok , sadece içeceklerinizi ordan içmek kaydıyla tabii ki . Hanın iki yanında bir   kaç kuşak  ayakta kalan kahveciler var. Gördüğünüz fincanların çoğu antika , hatta İngiltere kraliçesi de Bursa ziyaretinde burada  içmişti kahvesini. Geçende fincanı hangisi diye sordum , gösterdiler fakat kullanmıyorlarmış , doğal olarak . Tabii antika bir fincan ee bir de kraliçe eklenince Simiye mi sunacaklardı :))


Bursa turlarımız devam edecek . Şimdilik bu kadar...

26 Şubat 2020 Çarşamba

Prag (Praha) gezimiz


Prag tam da hayallerimde ki gibiydi .Çocukken çok fazla Çek dizisi izlerdik ,dolayısıyla çok tanıdıktanıdıktı her yer.





 Burası F. Kafkanın yaşadığı ev ,daha doğrusu minik odası bulunan ev ...Üstteki heykeller Kafka müzesinin bahçesinde bulunuyorlar ,hareketlidir ,dönmeye başladığında bu arkadaşlar çiş yapmaya başlıyor . Sanat işte ne diyeceksin :))


Şehirde her yerde yazar Franz Kafkanın izlerini görmek mümkün. Yaşadığı ev , Heykeller ve müzeler...


Prag mis gibi tarçın kokuyor .Bunun sebebi gördüğünüz bu geleneksel tatlıdan geliyor .Adı tridelnik .Hamur ve değişik dolgu malzemelerle yapılıyor .Oldukça lezzetlidir.



Kitapçı gezmek en sevdiğim şeylerden biri .Burası da çok sevimli bir yerdi .




Burası da J. Lennon duvarı . Bir nevi barış duvarı .Hemen yanında üstte gördüğünüz fotoğrafta , Lennon pub bulunuyor.



Mickey gel fotoğraf çekinelim dedi ,gittim ...



Yorgun turist..
Modern mimarinin izlerini taşıyan Dans eden bina..



Burası da Prag'ın simgessi haline gelen Astronomik saat Kulesi.
Pragtan bu kadar ...Hoşçakalın !!!