Sonunda baharın ayı geldi . Keşke hoş gelseydi , keşke böyle acılar yaşanmasaydı . Bugün 1 mart . Artık göçmen olan olmayan herkes bu eski Bulgar geleneğini benimsedi ve herkes takvim 1 mart'ı gösterdiğinde, bileğine kırmızı beyaz iplerden takıyor . Umut güzel bir şey . Bir şeyler dilemek , onları beklemek ,umutlu şey .
Bu ipler ne işe yarıyor derseniz , kısa hikayesi burada ...
Bugün Avrupa leylek köyünü ziyaret ettik (Eskikarağaç köyü) . Bu köy leylekleriyle ünlü . Burada insanlar leylekleri sahiplenmiş durumda . Hepsinin isimleri var . Evladı gibi bekliyorlar yollarını . Hatta belgesel çekildi . Bir leylekçik var, orada yaşayan bir balıkçıyla birlikte balık avlıyorlar , öylece kayığa konup birlikte gölde geziyorlar . Düşünseniz ya bir leyleğiniz var . Bu arada henüz gelmediler , gelince yine gideceğiz . Onları izlemek çok keyifli . Burası ayrıca Bursaya çok yakın konumda ,İzmir yolu üzerinden gidiyorsunuz . Solda kalıyor .Gölyazıdan sonra , İzmir yolu üzerinden Tiriliye yoluna bağlanan kavşaktan giriyorsunuz .
iki yanı Ulubat gölü ile çevrili . Sazlıklar çok güzel görünüyor .Bahar ufakçıktan geliyor .Canlanmış her yer .
Köyün ortasında tarihi bir binaya da rastlayabilirsiniz . Tabii epey bakımsız . Bir tabela bile yok ...
Marteniçkasız bir mart ,mart değildir ...
Bazı ağaçlar çiçek açmış ...
Bugün sabah kahvaltısını orada ettik . Semaverimizde çay demledik . Hava da gerçekten çok güzeldi . Sonra gölün kenarını turladık . Çok güzel yürüyüş yolu var ve hala tenha , yani çok fazla istila edilmedi insanoğlu tarafından...
Ey bahar ,çok güzelsin ...
Umarım güzel günler göreceğiz , güneşli günler , barış dolu günler !!!
Akşam eve gidince ilk iş Marteniçkamı yapacağım. Birazcık da olsa umuda ne çok ihtiyacımız var. Mart hepimize huzur getirsin, kara günler kışda kalsın. Leylek kardeşlere selam olsun :)
YanıtlaSil