17 Şubat 2010 Çarşamba

Ağustos böceğinin hazin hikayesi


Bizim evde bu ara en favori masallardan biri"Ağustos böceği ile karınca".Berke bıkmadan usanmadan defalarca bize okutuyor.Hatta kitapla yatıyor ,kitapla kalkıyor.Dün tesadüfen bir mail geçti elime .Sunay Akın çok tatlı bir dille ağustos böceğinin hikayesini paylaşmış.Aynen aktarıyorum.

AĞUSTOS BÖCEĞİ HİKAYESİ

"Bir ağustos böceği doğmadan önce toprağın altındaki bir larvada ortalama olarak 12 yıl bekler. Evet, tam 12 yıl. 12 yıllık hapislikten sonra dünyaya gelen garibanın ömrü adında yazılıdır: Ağustos. Yani topu topu bir ay... Şarkı söyleyen yalnızca erkek ağustos böceğidir. Çünkü dişi, en güzel şarkıyı söyleyeni kendine eş seçecek ve çiftleşecektir. Düşünsenize, 12 yıl toprağın altında bekle, dışarı çık. Ömrün bir ay... Buldun, buldun... Bulamadın, bir daha yok. Siz olsanız çalışır mıydınız?"

Ben olsaydım kesin çalışmazdım.Doya doya yaşardım kısacık ömrümü.Tabii bu yazı beni birazcık araştırmaya teşvik etti .Bulduğum kaynaklar da bunu doğruluyor.

Bazı nedenlerden ötürü doğa, böceklere dünyada yaşayan diğer canlılara oranla daha kısa ömür vermiştir. Fakat bir böcek vardır ki hayvanlar dünyasının diğer birçok üyesinden daha uzun yaşar.Ağustos Böceği’nin bir türü tamı tamına 17 yıl yaşar. Belki karınca kraliçesi dışında diğer böcekler onun yaşam süresinin yanına bile yaklaşamaz.Ağustos böceğinin ömrü, aslında diğer böceklerin gıpta etmesi gereken bir şey değildir. 17 yıl boyunca uyur ve sadece 5 hafta güneşli yaşamın keyfini sürer ve sonra ölür!
Bu küçük böceğin doğada gelişimi neden 17 yıl sürer? Buna kimse cevap veremez. Bütün bildiğimiz dişi Ağustos böceği’nin yavrularını ağaçların ince dalları üzerine bıraktığıdır.Yumurtadan çıktıklarında aşağı düşerler, yere çukur kazarlar ve kendi kendilerini ağaç köklerine bağlarlar. Ve nymph (peri) diye adlandırılan genç Ağustos böcekleri orada köklerin özsularını emerek 17 yıl boyunca boyunca hareketsiz kalırlar.Sonra gizemli bir güç onları gün ışığına çıkartmaya karar verir. Ağacın gövdesine tırmanırlar, kabukları yarılır ve olgun Ağustos böceği ortaya çıkar.


DEVAMI BURDA

Her yanımız mucizelerle dolu.Hey allahım sen istemezsen yaprak bile kıpırdamazmış...

8 yorum:

  1. HARİKA BİR YAZI..BÖYLECE AĞUSTOS BÇCEĞİNİN ÖMRÜNÜN BİR AY OLDUĞUNU ÖĞRENDİM....HİÇ BİLMİYORDUM.....HEMDE NASIL ALLAH BİZE İNSAN AKLININ ALAMAYACAĞI ŞEYLER GÖSTERİYOR....MESELA BEN HER MYVENİN,SEBZENİN VE ÇİÇEKLERİN ,AĞAÇLARIN...RENKLERİNİN KOKUSUNUN VE TADININ BİRBİRİNDEN NASILBU KADAR FARKLI VE MÜKEMMEL OLDUĞUNU DÜŞÜNÜRÜM...DEDİĞİN GİBİ HER YANIMIZ MUCİZELERLE DOLU....SEVGİLER CANIM....

    YanıtlaSil
  2. ne güzel detaylı bir bilgi dolu yazı
    bu arada ne güzel kitap okuma alışkanlığını kazandırman tebrik ederim

    YanıtlaSil
  3. dünyadaki en güzel mucizelerin başındada çocuk geliyor.ne büyük bir nimet ve mucize.....

    YanıtlaSil
  4. varmış bildiği meğer...
    ben ufacık tefecikken ağustos böceğinden yanaydım zaten:)

    çok cici olmuş yazınız, sevgiler

    YanıtlaSil
  5. Evet aslı aynen böyle ama çevrem masaldaki ağustos böcekleriyle dolu bende onlara sinir olarak ömrümün önemli bir kısmını geçiriyorum:( Eğer o kadar sene orada duruyorsa mutlaka bir sebebi vardır belki çıkarttığı bazı şeyler ağaçları besliyordur... Araştırmak lazım ama sen bu kadar yazmamazlık yapma özlüyorum :))

    YanıtlaSil
  6. çok beğendim yazıyı .tşk.Ömürlerinin kadar kısa olduğunu bilmiyordum.Bende çalışmazdım ;)))

    YanıtlaSil
  7. çok güzel bir yazı olmuş.. merakla okudum, masallardaki gibi deilmiş demek hiç birşey bir kez daha anladım:)
    bu arada bende çalışmazdım:D

    YanıtlaSil
  8. Semracım ne güzel bir paylaşım... teşekkürler...

    YanıtlaSil

yorumlarınız için teşekkürler !!!